‘Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız,kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar.Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak,utanılacak bir varlık geliyorsa aklına,demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla.Yok eğer,Tanrı dendi mi evvela aşk,merhamet ve şefkat anlıyorsan,sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.’
Elif Şafak/Aşk syf.51
******
Hazreti Musa bir gün bir başına dağları dolaşırken,uzaktan yalnız ve yoksul bir çoban görmüş.Çoban dizüstü çökmüş,ellerini semaya açıp dua etmekteymiş.Bu durum Musa’nın çok hoşuna gitmiş ama yaklaşıp da çobanın duasını duyunca afallamış.
‘Kurban olduğum Allah’ım.Seni ne kadar severim bir bilsen.Ne istersen yaparım,yeter ki Sen iste.Sürüdeki en yağlı koyunu kes desen,gözümü kırpmadan keserim Senin için.Koyun kavurması güzeldir Allah’ım,kuyruk yağını da alır pilavına katarsın,tadından yenmez olur.’
Musa duaya kulak kabartarak çobana yaklaşmış.
‘Yeter ki Sen dile ayaklarını yıkarım,kulaklarını temizler,bitlerini ayıklarım.Ne kadar çok severim ben Seni.Sana çok hayranım!’
Duydukları karşısında Musa küplere binmiş.Bağıra çağıra kesmiş çobanın duasını:’Sus,seni cahil adam!Ne yaptığını sanırsın.Allah hiç pilav yer mi?Allah’ın ayakları mı var ki yıkayasın?Böyle dua mı olurmuş!Külliyen günaha giriyorsun.Derhal tövbe et!’
Çoban,Musa’dan azarı işitince kulaklarına kadar kızarmış,utancından yerin dibine geçmiş.Özür üstüne özür dilemiş,bir daha böyle kendi kafasına göre dua etmeyeceğine yeminler etmiş.O gün akşama kadar Musa çobanın yanında durup temel duaları ezberletmiş.Sonra ’Allah benden razı olur,iyi bir iş yaptım’ diye düşünüp yoluna devam etmiş.
Ama o gece bir ses işitmiş.Seslenen Rab imiş.
‘Ey Musa,sen bugün ne yaptın?Sen ayırmaya mı geldin,kavuşturmaya mı?Şu garip çobanı azarladın.Onun Bana ne kadar yakın olduğunu anlayamadın.Ağzından çıkan lafı bilmese de ,o çoban inancında samimiydi.Kalbi temiz,niyeti halisti.Biz kelimelere bakmayız.Niyete bakarız.Kelimelere bakacak olsak yeryüzünde insan kalmazdı!Biz çobandan razıydık.Başkasına medih olan söz sana zemdir.Ona bal olan sana zehirdir.Sen işittiklerini inkar ve küfür saydın ama bilsen ki bir kabahati varsa bile,ne tatlı kabahattir onunki.’
Musa hatasını anlamış.Ertesi gün güneş doğar doğmaz,çobanı görmek için tekrar yola çıkmış.çoban yine duaya durmuşmuş.Ama dünkü heyecanından,samimiyetinden eser yokmuş artık.Öğretildiği gibi yakarmaya gayret gösterdiğinden,aman bir yanlış laf etmeyeyim diye takılıyor,kekeliyor,terliyormuş.Musa,çobana ettiğinden pişman olup sırtını okşamış ve demiş ki:
‘Ey dost,ben hatalıyım,ne olur affet.Bildiğin gibi dua et.Allah’ın nazarında böylesi daha kıymetlidir.’
Çoban Musa’dan bunları işitince hayrete düşmüş ama bir o kadar da rahatlamış.Ne var ki o artık bir üst aşamaya vasıl olduğundan,masum inkarına,tatlı günahına dönmeyip,Musa’nın öğrettiği ezbercilikte de kalmayıp,tüm bunların ötesine geçmiş.Rabb’ine yakın mutlu mesut,mübarek bir hayat sürmüş.
Elif Şafak/Aşk syf.76-77
Elif Şafak/Aşk syf.51
******
Hazreti Musa bir gün bir başına dağları dolaşırken,uzaktan yalnız ve yoksul bir çoban görmüş.Çoban dizüstü çökmüş,ellerini semaya açıp dua etmekteymiş.Bu durum Musa’nın çok hoşuna gitmiş ama yaklaşıp da çobanın duasını duyunca afallamış.
‘Kurban olduğum Allah’ım.Seni ne kadar severim bir bilsen.Ne istersen yaparım,yeter ki Sen iste.Sürüdeki en yağlı koyunu kes desen,gözümü kırpmadan keserim Senin için.Koyun kavurması güzeldir Allah’ım,kuyruk yağını da alır pilavına katarsın,tadından yenmez olur.’
Musa duaya kulak kabartarak çobana yaklaşmış.
‘Yeter ki Sen dile ayaklarını yıkarım,kulaklarını temizler,bitlerini ayıklarım.Ne kadar çok severim ben Seni.Sana çok hayranım!’
Duydukları karşısında Musa küplere binmiş.Bağıra çağıra kesmiş çobanın duasını:’Sus,seni cahil adam!Ne yaptığını sanırsın.Allah hiç pilav yer mi?Allah’ın ayakları mı var ki yıkayasın?Böyle dua mı olurmuş!Külliyen günaha giriyorsun.Derhal tövbe et!’
Çoban,Musa’dan azarı işitince kulaklarına kadar kızarmış,utancından yerin dibine geçmiş.Özür üstüne özür dilemiş,bir daha böyle kendi kafasına göre dua etmeyeceğine yeminler etmiş.O gün akşama kadar Musa çobanın yanında durup temel duaları ezberletmiş.Sonra ’Allah benden razı olur,iyi bir iş yaptım’ diye düşünüp yoluna devam etmiş.
Ama o gece bir ses işitmiş.Seslenen Rab imiş.
‘Ey Musa,sen bugün ne yaptın?Sen ayırmaya mı geldin,kavuşturmaya mı?Şu garip çobanı azarladın.Onun Bana ne kadar yakın olduğunu anlayamadın.Ağzından çıkan lafı bilmese de ,o çoban inancında samimiydi.Kalbi temiz,niyeti halisti.Biz kelimelere bakmayız.Niyete bakarız.Kelimelere bakacak olsak yeryüzünde insan kalmazdı!Biz çobandan razıydık.Başkasına medih olan söz sana zemdir.Ona bal olan sana zehirdir.Sen işittiklerini inkar ve küfür saydın ama bilsen ki bir kabahati varsa bile,ne tatlı kabahattir onunki.’
Musa hatasını anlamış.Ertesi gün güneş doğar doğmaz,çobanı görmek için tekrar yola çıkmış.çoban yine duaya durmuşmuş.Ama dünkü heyecanından,samimiyetinde
‘Ey dost,ben hatalıyım,ne olur affet.Bildiğin gibi dua et.Allah’ın nazarında böylesi daha kıymetlidir.’
Çoban Musa’dan bunları işitince hayrete düşmüş ama bir o kadar da rahatlamış.Ne var ki o artık bir üst aşamaya vasıl olduğundan,masum inkarına,tatlı günahına dönmeyip,Musa’nın öğrettiği ezbercilikte de kalmayıp,tüm bunların ötesine geçmiş.Rabb’ine yakın mutlu mesut,mübarek bir hayat sürmüş.
Elif Şafak/Aşk syf.76-77
11 köpüklü ne demiş:
mervi dedi ki...
syf.51;şems-i tebrizinin kurallarındandır.
H;M dedi ki...
İbretlik bir kıssa.. Anlayan için oldukça yüklü manalar çıkacağı gibi anlayamayan için bu ne dedirtebilir.. Kuran,buna ihlas diyor,..biz samimiyet olarak remzetmişiz.. Hülasa dünyalık yada ahiretlik olsun samimiyet ile olan sevgi muhakkak karşılık görür,Evet Yüca Rabbim insanın kalbine bakar ve fakat insanlar o kalpte Hz Allah'ı ağırlayacak samimiyet ve bağlılıktan uzaklaştı, uzaklaşıyor,uzaklaşıyoruz..Kalbim temiz demekle kurtarılacak kadar kısa değil bu kıssanın sonu.. O temiz kalpte, Allah'ın istediklerini şeksiz şüphesiz ve imanla kabul etmek varsa temizlik olur.... Mümkün mü evet, ifrata düşmeden tefritte kalmadan, dünyanın fani olduğuna inanıp asıl gayenin Allah rızasını kazanmaktan geçeceğini bilerek yaşamaya çalışmak, ve bunu yollarını aramakla mümkün.. Olur mu olur, ama doğru olanı bulmakla.. Rabbim çobandaki samimiyeti ve ihlası daim kılsın kalbimizde..
mervi dedi ki...
Amin...
khaos dedi ki...
Aşk nasıl bişey yahu... Anlat anlat bitmez bi konu..
Hıı bu arada, eski bloğum takibinde hala.. Onu siler bunu eklersen sevinirim..
Selamlar..
obez ve şişman bir sevgi dedi ki...
aşk hikayelerinden, menkıbelerinden nefret ederim. bana ne ulan :)
şablonun çok hoş, sen mi yaptın
Murat dedi ki...
Aşk nasıl bişey yahu
şirinem dedi ki...
aşk çok ilginç bir duygu nerde nezaman karşımıza çıkacak belli olmuyor :)
CoM3WsCoMe dedi ki...
Ahhhh Ah...
Nuray dedi ki...
Eyyy AŞK sen nelere kadirsin...
Zeynel Aslan dedi ki...
b.oktan değil de ne kadar değerli bir insan olduğunu gösteren güzel bir post!
indir dedi ki...
Şu siyah kedi çok iyiymiş.. Güzel blog.
Yazıya gelince, Allah kavramının insan aklına çağrıştırdığı şey ne ise osundur genellemesine pek doğru olarak bakmıyorum.